Henüz gülümsüyorken sana yaşam,
Aç gözlerini!
Yanı başındaysa hayatının renkleri,
İç geçirdiğin anılara dönüşmediyse anların,
Ve albümdeki keşkeler değilse henüz sevdiklerin,
Şanslısın…
Gözlerini açmalısın.
Bilirim çok işin vardır senin,
Bir sürü yere yetişecek,
Bir sürü iş bitireceksin.
Karşına çıkan ilk izninse, haklı tatilindir,
Bilirim.
Ama ya hep ertelediklerin!
Gecesiz bir gündüzün,
Yada gündüzsüz bir gecenin şaşkınlığında,
Avucundan su gibi akıverecek sevdiklerin;
Yani hep ertelediklerin.
Sonraki, sonraki diye atladığın bir Pazar günü,
Annenle karşılıklı çay içebilirsin,
Bebekliğini her anlatışındaki heyecanını,
İlk kez anlamaya çalışarak.
Yada babanın askerlik anılarını,
İlk kez şaşırıyormuş gibi yaparak,
Ve o bitirmeden sen sıkılmayarak,
Dinleyebilirsin.
Dedenle ninen, memleketten nasıl göç ettiklerini,
Ellibeşinci kez anlatabilir ama,
Sen belki ilk kez duyarsın…
Aslında hepsinin sana baktıklarında,
Gençliklerini gördüklerini anlayarak.
Henüz gülümsüyorken sana yaşam,
Çocuğuna,
Küçükken seninde karanlıktan korktuğunu,
Seninde yıldızları saymaya çalıştığını,
Ve seninde hep büyümek istediğini anlatabilirsin mesela.
Ve yine bir izin gününde, hayatını paylaşan insana,
Onunla olmanın önemini,
Anlatacak bir yol bulursun belki, onun dilinde…
Kim bilir belki albümdeki herkese sıra gelir,
İlkokul öğretmenine, yada komşu Hatice Hanım teyzeye.
Yani, henüz gülümsüyorken sana yaşam.
19/06/2006